Pazarlama konseptinin nasil
isledigini ilk ogrendigimde ‘mesaj frekansi’ baslikli bir bolumu okuyordum
kitaptan. Bu konseptin ilk uygulamasini gordugumde bir ilac firmasinda
calisiyordum ve mumessillerin ayni doktoru her hafta tekrar tekrar ziyaret etmesinin
etkinliginin tartisildigi bir toplantidaydim. Uzerinden 10 sene gectikten sonra
goruyorum ki tekrar pazarlamanin temeli.
Insan kendine de bazi seyleri tekrar
etmeli, hatirlatmali. Zamanin ve sagligin hayatimizdaki tartismasiz EN onemli
iki unsur oldugu ortada. Ama cogu zaman bunun farkinda degilmiscesine hareket
ediyoruz. Icten ici onemini bildigimiz bu iki unsuru gunluk hayatta bircok
alanda kolaylikla yadsiyoruz. Bu hataya her dustugumuzde kendimize
hatirlatmalar yapmak lazim. Herseyin basi farkindalik, onun yolu da mesaj
tekrarindan geciyor.
Is gunu diye tanimlanan sey 8 saatten
basliyor, yolda gecen zaman, uzayan mesailer ve ‘cok acil’ baslikli emaillerle
nerden baksan 10-12 saati bulup insanin gununun de enerjisinin de yarisini
yiyor. 24 saatin 6-8 saatinde uyuyan ortalama bir bunyenin herseyden cok
yaptigi tek sey ‘is’ oluyor gunun sonunda. Peki adi “is” olan birseyden zevk
almak ne derece mumkun? Ben sahsen zevk almayi gectim, sinir bozmasin yeter
dedigim bir evredeyim.
Her ne kadar kendi tutkusunu paraya
donusturmeyi basaran ufak bir kitle olsa da cogunlugun becerebildigi/yatkin
oldugu bir konuda beraber calistigi insanlara ragmen akil ve vucut sagligini
koruyarak para kazandigi seye “is” dendigini dusunuyorum. Siz olsaniz 3
yasindaki bir cocuga nasil aciklardiniz isinizi? Bu tanim isten gelenlerin
neden bitkin, ise gidenlerin neden mutsuz ve isten telefon gelenlerin neden
gergin oldugunu kolaylikla aciklardi.
“Yonetmek” kelimesi cok derin bir kelime
aslinda. Ilk isimde ‘abi’ konumundaki bir yonetici bana ‘is hayatinin %50si
mudurunu yonetmektir’ dediginde daha 22 yasindaydim. Is hayatinda mutlu
olabilmek icin ayni anda ‘insanlari yonetmeyi’, ‘kendinizin ve baskalarinin
beklentilerini yonetmeyi’, ‘zamani yonetmeyi’ ve ‘sinirlerinizi yonetmeyi’
ogrenmeniz gerektigini anlamam nerden baksaniz bir 10 senemi aldi. Yasadigimiz
cagda herseyin mumkun oldugunu ancak zaman, para ve insan kaynaklarinin kisitli
olmasindan oturu ideal senaryolarin asla mumkun olmadigini iddirak ettigimde
yasadigim hayal kirikligini bilemezsiniz. Ulkenin en iyi okullarina bile
gitseniz, bunlari ogretmiyorlar iste. Kimse demiyor ki yonetmek bu kadar kolay
basarilan bir sey olsaydi zaten uzerine para vermezlerdi. O nedenle,
kariyerimin bu orta seker seviyesine geldigi su yillarda anliyorum ki ameliyatla
sinirlerinizi ve duygularinizi aldirmadiginiz surece is hayatinda mutlu
olabilmenizin pek mumkun degil.
Genel olarak “calisana kendini
degersiz hissettirmek” diye bir kavram var, her is verenin/mudurun bir fiil
gerceklestirdigi ancak iscileri tarafindan bununla itham edildiklerinde ‘Cem
Yilmaz’in Hangi Don?’ skecindeki bir ifadeye burunup inkar ettikleri. Beklenti
yonetimi iste burada devreye giriyor. Verimli bir calisan, canla basla calisip
gercek anlamda en degerli varligi olan zamanini adadigi isinde, paydaslarindan
da ayni ozveriyi bekliyor, takdir edilmek istiyor, ongorulemeyen bir sorun
ciktiginda cani gonulden uzuluyor, fikirleri dinlenmediginde demotive oluyor.
Bakin verimli bir calisan ne kadar da cok beklenti icerisinde. Haliyle, hayal
kirikligina ugramasi da bir o kadar kolay. Patronlar da kraldan kralci mudurler
de calisanlarin beklentilerini yonetme konusunda buyuk bir basariyla eksik
kaliyorlar cunku birinin emeklerini hor gorup ‘ne var canim, maasini aliyor bu is
icin’ demek empati yapmaktan cok daha kolay.
Urun satis fiyati uretim maliyetine
bakilarak belirleniyor. Maaslar da benzer bir karlilik denklemine gore
belirleniyor. Isveren calisanin emeginin ederini urettigi urunu musteriye
satarken edecegi kara ve pazar dinamiklerine gore hesapliyor. Peki, calisan
zamaninin karsiligini neye gore hesapliyor? Bazen maas tatli geliyor, yenilen
yemeklerin tadi cikilan tatillerin keyfine karisip katlaniyor. Bazen de
dunyalari verseler az geliyor cunku akil sagliginin ve sevdiklerinizle
gecirilen zamanin parasal denkligini hesaplamak mumkun olmuyor. Yani, insan en
degerli varliklarini bazen yok pahasina satiyor.
Tabi bu durumun cozumu madem
kiymetimizi bilmiyorlar biz de calismayiz kole gibi diyerek proleterya
ayaklanmasi baslatmak degil. Kapitalist duzen ayni bir kanser hucresi gibi
vucudun her organina (her is koluna) yayildigindan kesip atmakcare degil. Care
kendine dogru hatirlatmalari dogru zamanlarda yapmakta, care pazarlamada!
Isin her daim birilerine gore ‘acil’
olmasindan, beraber calistiginiz insanlarin ‘ego’larindan ve hakkinizin
yenmesinden ve emeginizin degersizlestirilmesinden nefes alamaz hale
geldiginizde sakin kalip duygu durumunuzu kontrol altina almaya calismalisiniz.
Bu da ancak kendinizi o durumdan cikarttiginizda mumkun olabilir. Konusarak bir
yere varamayacaginizi anladiginizda, baska bir zaman yeniden konusmak uzere
tartismayi sonlandirin. Birini ikna etmekle egosunu yenmek arasindaki farkina
varin. Her is acil oldugunda bir oncelik siralamasi belirleyin ve
paydaslarinizla uzerinde anlasin. O anin icinde hersey COK uzerinize geldiginde
sartlari yeniden degerlendirin. Olaylarla araniza biraz mesafe koydugunuzda,
alginizdaki yakin korlugunun siz de farkina varacaksiniz. Hicbir is ne o kadar
acil, ne o kadar onemli ne de sagliginizdan degerli. Ne almak icin ne
harcadiginizi bir kez daha dusunun. Maasiniz ne kadar yuksek olursa olsun zaman
satin alamaz. Belki saglik sigortasi satin alir ama yine de sagligi satin
alamaz.
Kendinize zamaninizi neden bu
isyerine verdiginizi sorun ve cevap size yeterli gelmiyorsa, degistirin. En
nihayetinde agaclari bile kokunden sokup baska yere tasiyabiliyorlar. Siz de sartlarinizi
degistirebilirsiniz. En degerli varliklarinizi bozuk para gibi harcayip sonra
da kurban psikolojisine girmenin alemi yok. Sikayet etmek, aglamak veya sinir
harbi gecirmek sizi sadece isten sogutup depresyona girme ihtimalinizi
arttirir. Kendinize bunu yapanin isinizin veya is paydaslarinizin degil siz
oldugunuzun farkina varin.
Mevcut isinizde hapis olmadiginizi, ve secim hakkiniz oldugunu kendinize hatirlatin.
Mevcut isinizde hapis olmadiginizi, ve secim hakkiniz oldugunu kendinize hatirlatin.
No comments:
Post a Comment